İnsan güç ilişkileri ve Din

Bilim ve felsefe ile ilgili yazıyı takiben, “Peki benzer dinamikler inanç veya dinler için de geçerli değil mi?” sorusunu düşündüm.
Felsefede de Tanrı vardır; ancak genel olarak insandan kopuktur. Bilimi dışarıda tutarsak ki benim için o da özel bir felsefe biçimidir, felsefe ile dinler arasındaki ilişki oldukça yoğundur. Dinlerin dayanak olarak benimsediği kutsal metinler üzerine felsefe yapılarak sayısız kaynak üretilmiştir.
İnsan-inanç/din ilişkisinde de hakikat arayışından öte, genel olarak kişisel güç ilişkilerinin egemen olduğunu tespit etmek hiç zor değildir. Felsefe ve bilimin kurduğu güç ilişkilerine kıyasla, insanların dinler üzerinden “hakikat” iddiasını kullanarak birbirleri üzerinde kurduğu güç ilişkileri daha kişisel, daha zorlayıcı ve daha doğrudandır. Böyle bir dinamiğe sahip güç ilişkilerinin derinliği ve kişiselliği düşünüldüğünde, bilim ve felsefeye kıyasla günümüz din-insan ilişkisi daha çelişkili, daha hastalıklı ve çok daha iki yüzlü bir insanlık tablosunun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu acı ama yadsınamaz bir gerçekliktir.

Paylaşım